İnsan zihni, hayal gücü sayesinde geçmişi yeniden yaşayabilir, geleceği kurgulayabilir ve hatta hiç yaşanmamış olayları canlandırabilir. Bu yetenek, yaratıcılığı ve problem çözme kabiliyetimizi artırsa da, aynı zamanda zihinsel ve duygusal acılar yaratabilir. Hayal gücümüzde gerçek hayattan daha fazla acı çekmemizin temel nedeni, zihin tarafından üretilen senaryoların genellikle belirsizlik, endişe ve korku ile dolu olmasıdır.

Gerçek hayatta karşılaştığımız acılar somuttur; fiziksel bir ağrı, kayıp ya da hayal kırıklığı gibi. Bu acılar belirli bir süreyle sınırlıdır ve genellikle başa çıkma mekanizmaları ile yönetilebilir. Ancak zihnimizde yarattığımız acılar, belirsizlik ve kontrol edememe duygusuyla birleştiğinde daha yıkıcı olabilir. Örneğin, gelecekte olabilecek kötü senaryoları sürekli olarak düşünen bir kişi, bu olaylar hiç gerçekleşmese bile yoğun bir stres ve kaygı hissedebilir.

Zihnimiz, olumsuz düşüncelerle dolu olduğunda, vücudumuz da buna fiziksel tepkiler verir; kalp atışımız hızlanır, kaslarımız gerilir ve sindirim sistemimiz bozulur. Hayal gücümüzdeki acılar, gerçek hayatta yaşamış olduğumuz acılardan daha yoğun hissedilebilir, çünkü zihin sürekli olarak bu olumsuz senaryoları tekrarlayarak büyütür.

Bu nedenle, zihnimizi olumsuz düşüncelerden arındırmak önemli. Arınmak için; Nefes Al ve Anda Kal.